28 Kasım 2013 Perşembe

Bekliyorum...

Yıllar önceki bir hayalin gerçek olma ihtimali nedir? Yolları ayrılan iki kişiden gidenin değil de kalanın hayalidir ya bir gün yolların tekrar kesişmesi, ve tabi ki o gün öyle bir gündür ki giden gayet sıradan, kalansa mükemmeldir, her zamankinden daha güçlü, daha çekici, hatta karşı konulmazdır. Hayal bu ya...
Bu hayalleri sadece kadınlar mı kuruyor, erkeklerin de var mı böyle hayalleri? Komik evet ama, kopamıyorum ki ergenlik yıllarımdan. Hala öyle hayalci, öyle masum bir tarafım var. Mantık namına bir arpa boyu yol gidememişim, neyin doğru olduğunu, neyin benim görmek istediğim bir illüzyon olduğunu biliyorum, ama doğru olanı seçmek yerine, hayal dünyamda yarattıklarıma inanmak istiyorum. Sanırım ruhsal sorunların var! Kimin yok ki?
Acı çekiyorum, olmayan bir aşkın acısını, yıllar önce atlattığımı düşündüğüm bir acıyı... Elimden hiçbir şey de gelmiyor işin kötüsü, kendimi onu düşünmekten alıkoyamıyorum, ki görmeyeli yıllar oldu. Yıllardır aklımda yoktu, kendimi ellerimle bu acının içine ittim, şimdi çıkaramıyorum. Onu hayal etmekten kendimi alıkoyamıyorum. Evet, ben iflah olmaz bir romantiğim ve buna karşı koyamıyorum. Şu an onun için hayatımı altüst edebilirim, sahip olduğum, herkesin sahip olmak isteyeceği kadar düzgün bir ilişki var, sırf onun için elimdeki bu güzelliği mahvedebilirim. Hem de bunu öyle büyük bir keyifle yaparım ki, insanlar benim ya deli olduğumu ya da bu ilişkiyi bunca zaman zoraki sürdürdüğümü sanır... Halbuki çok da seviyorum hayatımdaki adamı, ama aşk? Orasını karıştırmayalım lütfen...
Neyse ki bunları yapmak için gerekli sebebi bana asla vermeyeceğini biliyorum. Ama bunu bilmek de içimi acıtıyor. Bir labirentte kısılıp kaldım, yolumu bulup gerçek hayata geri dönemiyorum. Bu labirenti kendi ellerimle yavaş yavaş yaptım hatta. Bile bile, sonucun bu olacağını bilerek yaptım. Kendimi bu kadar olsun tanıyorum çünkü, bu noktaya geleceğimi bilecek kadar tanıyorum. Asla sahip olamayacağın birini istemek, daha kötüsü ona dokunmanın nasıl bir şey olduğunu bilerek onu istemek çok acı ve bir o kadar da aptalca. O aptal benim! Aptallık benim kişiliğimde var evet! Beni belki de hiç sevmemiş birine aşık olacak kadar aptal olduğum yetmiyormuş gibi, yıllar sonra o aşkın hayaliyle kendi canımı yakıyorum. Dinlediğim her şarkıyı ona söylüyorum sanki...
Hadi beni bul, yıllar sonra tekrar gel hayatıma, mahvet beni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder