6 Ocak 2014 Pazartesi

Platonik

En iyi platonik severim ben, en çok platonik, en güzel ben platonik takılırım, ilişkinin en sevdiğim kısmı platonik bölümüdür, en platonik benim! Ama gel gör ki, ilişkinin bu en sevdiğim bölümünü doyasıya yaşayacak sabrım da olmadı hiç, adını koymak, sahiplenmek, sahiplenilmek istedim çabucak, sonra gözüm hep "platonik"te kaldı işte...
Şimdi farklı iki gökyüzüne bakıyoruz. Burdaki buğulu, hüzünlü... Değişik bir hüzün ama, bir taraftan içini sıcacık yapan, nefes aldıran, boğmayan, bir taraftan da özlem taşıyan bir hava, öyle bir hüzün işte. Senin gökyüzün nasıl bilmiyorum, ama tahmin ediyorum ki gökyüzü nasıl olursa olsun sen içini ısıtan güneş ışıklarını görüyorsun, belki gökkuşağın bile var bir bahar yağmuruyla, halbuki mevsim kış ama senin yüzündeki gülüş bahar hep, geceyse kıpır kıpır yıldızları görüyorsun, için kıpır kıpır çünkü. Senin yanında olup insanın gülümsememesine imkan var mı? Sen öyle şapşal şapşal sırıtırken, gözlerin öyle ışırken nasıl gülmeyeyim ki, sıcacık bakışların.
Nasıl olur da yalnız olursun, hayret. Oysa doğuştan bir aşıksın, mutlu bir aşık hem de, bakışlarında var bu, dudaklarının kenarındaki kıvrımlarda var o mutlu aşık. Kimse görmedi, bir ben miyim gözlerinde sevinçle koşan çocuğun yansımasını gören acaba? Yoksa ipe sapa gelmezsin, havai bir aşıksın da ondan mı yalnızlık? Neyse, yalnızsın ya, önemli olan o. Bu gülüşe, gözlerinde yanıp sönen ışığa biri sahip olsa daha mı iyiydi? Benim değil şapşal sırıtman ama başkasının da değil, önemli olan o...
Seni düşündüğüm gibi beni düşünmediğin, benim sende gördüklerimin bir parçasını bile bende görmediğin belli, ama böylesi daha iyi, çünkü ben en iyi platonik severim! Başka türlüsünde büyü bozulur, gözlerindeki mutlu çocuk uçar gider, ışık kaybolur, dudağının kenarında kıvrılan gülümseme, gülümsemedeki tatlı hınzırlık yok olur... Tüm güzelliklerini tüketirim, sıradan bir adama dönersin o gülüş benim olursa. Platonik güzel, platonik iyi gelir bana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder